Dans çılgınlığı

Henricus Hondius'un dans çılgınlığına yakalanmış üç kadını betimleyen gravürü. 1564'te Flanders bölgesindeki müteakip salgınlardan birine tanık olacak olan Pieter Bruegel'in orijinal bir çizimine dayanan çalışma.

Dans çılgınlığı veya dans vebası, esas olarak 14. ve 17. yüzyıllar arasında Avrupa'da meydana gelen sosyal bir fenomendi. Sebepsiz yere dans eden insan grupları için kullanılmıştır. Erkekler, kadınlar ve çocuklar, yorgunluktan bayılana kadar, zaman zaman ağızlarından köpürerek köy veya kasaba sokaklarında dans ettiler.[1]

İlk büyük ölçekli olaylardan biri 24 Haziran 1374'te Almanya'nın Aachen kentinde gerçekleşti; İnsanlar halka açık yollarda çılgınca dans ediyor, çığlıklar atarak hayaller ve halüsinasyonlar görüyor ve ayakta duramayacak kadar yorgun olduklarında bile dönüp durmaya devam ediyorlardı.[2]

Dans çılgınlığı daha sonra hızla Avrupa'ya yayıldı. 1518'de Strazburg'da özellikle dikkate değer bir salgın meydana geldi. Birkaç yüzyıl boyunca binlerce insanı etkileyen dans çılgınlığı münferit bir olay değildi ve çağdaş raporlarda iyi bir şekilde belgelendi. Yine de yeterince anlaşılmamıştı ve çözümler tahmine dayalıydı. Dans çılgınlığının nedeni konusunda günümüz bilim insanları arasında bir fikir birliği yoktur.[3]

Bu salgınla ilgili kurulan teorilerden birine göre; nemli çavdar saplarında oluşan bir küfün ekmeğe karışması sonucu uyuşturucu etkisi yaratması. Fakat bu teoriyle ilgili John Waller “The Lancet” kitabında farklı insanların bir psikotrof maddeye aynı tepkiyi vermesinin saçma olduğunu savunmuştur.[4] Diğer bir teori ise, hurafeye dayandırılan inançlardan kaynaklı stres ve kaygının kitlesel bir depresyona yol açması. Stres kaynaklı bir psikoz ve histeri olduğu yönünde görüşler de mevcut.[5] Bu teori, özellikle tarihçi John Waller tarafından savunuldu.1518'de Strazburg'da meydana gelen salgını inceleyen Waller'e göre, böyle bir psikozun etkisi ile şehir sakinleri transa girmiş ve bilinçsiz bir şekilde dans etmişlerdir. Waller, halkın özellikle St. Vitus isimli, dansçıların koruyucusu olan bir azize inandığını ve bu inancın bu hezeyanda önemli rol oynadığı kanaatinde.[6]

Olayların Sıralanışı

Salgının Temmuz 1518’de Frau Troffea adlı bir kadının Strasbourg sokaklarında kontrolsüzce dans etmesiyle başladığına inanılmaktadır. Troffea bir hafta boyunca aralıksız dans eder ve yaklaşık 36 insan ona katılır. Ağustosa kadar dans çılgınlığının 400 kurban elde ettiğine inanılmaktadır. Dansçılar yorgunluktan çökmeye başladıkça bazılarının kalp krizi veya felç yüzünden öldüğü söylenmiştir. Bu reaksiyonun sebebinin bilinmemesinden kaynaklı herhangi bir tedavi üretilememiştir. Eylül’ün başlarına doğru kurbanların dağ tapınaklarına yollanmasıyla salgın dinmeye başlamıştır.[7]

Doktor notları, katedral vaazları ve Strasbourg belediye meclisinin notlarını içeren tarihi belgeler kurbanların dans ettiğini savunmaktadır ve herhangi bir gerekçe de sunmamaktadır. Tarihi kaynaklar bir kadının durmaksızın dans etmeye başladığını ve bu eylemin bir süre sonra yetkililerin dikkatini çektiğini belirtmektedir. Yetkililer olayı meclise iletir, bir süre sonra meclis salgının sorumluluğunu doktorlara devreder. Doktorlar bir tedavi bulamayınca tüm hastalara “kurtulana kadar dans edin” öğüdünü verir.

Ayrıca lonca salonlarının dans çılgınlığına uygun olması ve kurbanların pozitif kalması için yenilendiği iddiaları var. Bu yenilenme kurbanların Aziz Vitus'un bir cezası olacağı korkusuyla dans etmesine yol açar ve meclis halka açık alanlarda ilk dansları, daha sonra müziği yasaklamak zorunda kalır. Dans edenler ceza olarak Aziz Vitus’un tapınağına bir ritüel için gönderilir. Bu ritüel kurbanların ayaklarına üzerine kutsal su serpilmiş, üstlerine ve tabanlarına haç çizilmiş kırmızı ayakkabılar giymelerini, ellerine küçük haçlar almalarını gerektiriyordu. Tütsü ve Latince büyülerin de yer aldığı bu ritüeller kurbanların Aziz Vitus’un affını almasını sağlıyordu. Bu af ritüellerin başarılı olduğunu gösterdi ve dans çılgınlığın sona erdiği söylentisi yayıldı.

Buna benzer olayların orta çağ boyunca yaşandığı iddia edilmektedir.

Ölümlerin Doğruluğu

İnsanların ölümüne dans etmiş olması hala tartışmaya açık bir konudur. Bazı kaynaklar günde yaklaşık 15 insanın öldüğünü iddia ediyor. Strasbourg belediyesi o dönemki ölümler için herhangi bir sayı vermemekle beraber herhangi bir ölüm de kaydetmemiştir. Ned Pennant-Rea toplam ölü sayısının bilinmediğini, fakat 15 ölü iddiasının doğru olduğu baz alındığında bu sayının yüzlerce olduğunu belirtir. Bu iddianın aslı John Waller’ın makaleleri ve “A Time to Dance, a Time to Die: The Extraordinary Story of the Dancing Plague of 1518”  kitabı tarafından ortaya atılmıştır.

Salgından Esinlenen medya

Jonathan Glazer’ın Strasbourg 1518 adlı kısa filmi (2020)

Florence and the Machine’in “Dance Fever” adlı albümü ve “Choreomania” adlı şarkısı (2022)

“Collection of Utter Speculation”  kitap serisinin “The Dancing Plague: A Collection of Utter Speculation” adlı kitabı (2022)

Rock grubu Ghost’un “Dance Macabre” adlı şarkısı (Albüm: Prequelle) (2016)

Kiran Millwood Hargrave’in “Dance Tree” adlı kitabı (2023)

Kaynakça

  1. ^ "A forgotten plague: making sense of dancing mania : The Lancet". web.archive.org. 8 Kasım 2014. 6 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2022. 
  2. ^ Waller, John (17 Eylül 2008). "John Waller on the mystery of mass hysteria". the Guardian (İngilizce). 8 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2022. 
  3. ^ Midelfort, H. C. Erik (1999). A History of Madness in Sixteenth-Century Germany. Stanford: Stanford University Press. ISBN 978-0-8047-4169-9. 17 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2022. 
  4. ^ "Wikipedia". 16 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ "Gizemli dans salgını nedir?". Milliyet. 24 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2022. 
  6. ^ "Gizemli dans salgını". Bilimoloji. 22 Ocak 2018. 25 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2022. 
  7. ^ "Wikipedia "Dancing Plauge"".